Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya, Avrupa'da aşı olan kişilerde kan pıhtısı olduğuna dair birkaç raporun ardından AstraZeneca'nın COVID-19 aşısının kullanımını askıya aldı.

Pazartesi günkü askıya alma telaşı, çoğu Avrupa'da olmak üzere bir dizi başka ülkenin de geçtiğimiz hafta satışlarını durdurmasının ardından geldi.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) aşının kullanımını destekledi ve aşının pıhtılaşmaya neden olduğuna dair hiçbir kanıt görmediğini söyledi.

BM sağlık kurumu, vurulma ile ilgili raporları gözden geçiriyor ve üst düzey bilim adamlarının insanların panik yapmaması gerektiğini söylediği için ülkeleri aşıları askıya almamaya çağırdı.

Avrupa İlaç Ajansı (EMA) yaptığı açıklamada, bildirilen tromboz vakaları ile AstraZeneca vuruşu arasında bağlantı olduğuna dair herhangi bir kanıt bulamadığını, aşının faydalarının risklerden ağır bastığını ve kullanımının güvenli olduğunu söyledi. Düzenleyicinin çekimi incelediği ve Perşembe günü yapılacak herhangi bir işlemle ilgili bir karar vereceği belirtildi.

AB üyeleri çekimleri durdurdu

Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn, ülkenin ulusal aşı düzenleyicisi Paul Ehrlich Enstitüsü'nün tavsiyesi üzerine aşının kullanımını askıya aldığını söyledi.

Enstitü, bu aşıyı yaptıran kişilerin beyinlerinde bildirilen yedi pıhtı vakası hakkında daha fazla araştırma yapılması çağrısında bulundu.

Spahn, "Bugünün kararı tamamen ihtiyati bir önlemdir" dedi.

Fransa ve İtalya kısa bir süre sonra benzer hamleler açıkladı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, AstraZeneca atışının kullanımının ihtiyati tedbir olarak Avrupa Birliği ilaç düzenleyicisi - EMA'nın - aşı tavsiyesini yayınlayacağı Salı öğleden sonraya kadar askıya alınacağını söyledi.

Macron kararın arkasındaki gerekçeyi ayrıntılı olarak açıklamadı, ancak bir basın toplantısında Fransa'nın AstraZeneca aşılarını "yakında" tekrar aşılayabileceğini umduğunu söyledi.

Bu arada İtalya'nın ilaç otoritesi AIFA, EMA'nın kararlarını bekleyen "ihtiyati ve geçici bir tedbir" olarak kendi askıya alma kararını uyguladığını söyledi.

Duyuru, aşının ardından bir öğretmenin hayatını kaybettiği Piedmont'un kuzey bölgesinde İtalyan savcıların yüz binlerce doz aşıya el koymasının ardından geldi.

Uzmanlar, ölümü ile aşı arasında bir bağlantı olup olmadığını araştırıyor.

Pazartesi günü geç saatlerde, İspanya Sağlık Bakanı Carolina Darias ülkenin aşı kullanımını bir "önlem" olarak iki hafta süreyle askıya aldığını söyledi.

Kararın, EMA'nın "özellikle hafta sonları olmak üzere, kan pıhtılarının son vakalarını analiz etmesine" kadar yerinde kalacağını söyledi.

AstraZeneca, Birleşik Krallık'ın Oxford Üniversitesi ile ortaklaşa üretilen aşısıyla ilgili endişelenmek için bir neden olmadığını ve aşıyı alan kişilerde genel popülasyona göre daha az tromboz vakası bildirildiğini söyledi.

Oxford Üniversitesi'nden Peter Drobac, Al Jazeera'ya AstraZeneca aşısının “sıkı klinik denemelerden” geçtiğini ve kan pıhtılarının bir sorun olarak tanımlanmadığını söyledi.

“Güvenlik duraklaması, bence bu kesinlikle bu ülkelerdeki düzenleyicilerin ayrıcalığıdır. Bununla birlikte, Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa İlaç Ajansı ve diğerlerinden, bu noktada aşılamanın faydalarının açıkça risklerden daha ağır bastığını duyduk ”dedi Drobac.

DSÖ sakin olmaya çağırıyor

EMA ve WHO ayrıca mevcut verilerin, aşının pıhtılara neden olduğunu ve insanların aşı ile aşılanmaya devam etmesi gerektiğini önermediğini söyledi.

Dünya Sağlık Örgütü Pazartesi günü, ülkeleri dünya çapında 2,7 milyondan fazla ölüme neden olan bir hastalığa karşı aşıları askıya almamaya çağırdı. BM sağlık kuruluşunun en iyi bilim adamı, COVID-19 aşılarıyla bağlantılı belgelenmiş ölüm olmadığını yineledi.

Soumya Swaminathan, "İnsanların paniğe kapılmasını istemiyoruz," dedi ve şu ana kadar bazı ülkelerde bildirilen sözde "tromboembolik olaylar" ile COVID-19 çekimleri arasında kesin bir ilişki olmadığını da sözlerine ekledi.

Ancak, son günlerde birkaç ülke AstraZeneca aşısının kullanımını geçici olarak durdurduğu için, güvenceler şüpheleri yatıştırmak için çok az şey yapmıştır.

Danimarka, Norveç, İrlanda, Hollanda, İzlanda, Bulgaristan, Portekiz ve Slovenya şutun kullanımını askıya alanlar arasında yer aldı.