Dünyada en çok havuzlu evin olduğu bilinen Avustralya, kurak mevsimde su tüketimini azaltmak amacıyla, çok su içiyor diye 5 bin deveyi katletmişti. Deve katliamlarının ardından ülkenin sel altında kalması Hud Suresi’nin 64 ve 65’inci ayetlerini akıllara getirdi. Ayetlerde deve öldürülmesi ve cezası anlatılıyor.

AVUSTRALYA’DA NELER OLDU?

Deve katliamının ardından çok süre geçmeden, yüz yılda bir görüldüğü söylenen şiddetli yağışlar başladı. Sel suları nedeniyle evler, işyerleri ve yaşam alanları su altında kaldı, ölümlü vakalar meydana geldi ve bir çok yol ulaşıma kapandığından hayat felç oldu.

Avustralya genelinde yangınlar nedeniyle şimdiye kadar 10 milyon hektara yakın alan zarar gördü, 2 bini aşkın ev kül oldu, 27 kişi öldü, yarım milyar civarında hayvan da öldü. Avustralya aylardır söndürülemeyen yangınların ardından şimdi de toz fırtınasıyla mücadeleye başladı. Gök gürültülü fırtınaların meydana getirdiği rüzgarlar, bazı kasabalarda gündüzü geceye çevirdi.

HUD SURESİ’NDE DEVE ÖLDÜRÜLMESİYLE İLGİLİ NE ANLATILIYOR?

Deve katliamlarının hemen ardından ülkenin, yüz yılda bir görüldüğü söylenen şiddetli yağmurların yağması neticesinde sel felaketi yaşaması, akıllara Hud Suresi’nin 63, 64, 65, 66, 67 ve 68’inci ayetlerini akıllara getirdi. Özellikle 64. ve 65. ayetlerde devenin öldürülmesi ve cezası anlatılıyor. Felaketlerin yaşanmasına elbette insanlık adına üzülünür. Ancak, insan düşünmeden de edemiyor. Çok su tüketiyorlar diye havadan vurularak öldürülen binlerce hayvanın ahı mı bir ülkeyi felakete sürükleyen..!

İŞTE DEVE ÖLDÜRÜLMESİ BAHSİ GEÇEN HUD SURESİ AYETLERİ

63. Salih, dedi ki: “Ey kavmim! Söyleyin bakayım, eğer ben Rabbim tarafından apaçık bir delil üzerinde isem ve bana tarafından bir rahmet (peygamberlik) vermişse, O’na karşı geldiğim takdirde beni Allah’tan kim koruyabilir? Demek ki, zarara uğratmaktan başka bana katkınız olmaz.”

64. “Ey kavmim! İşte size mucize olarak Allah’ın dişi bir devesi. Bırakın onu, Allah’ın arzında yayılıp otlasın. Ona kötülük dokundurmayın, yoksa sizi yakın bir azap yakalar.”

65. Derken onu kestiler. Salih, dedi ki: “Yurdunuzda üç gün daha yaşayın. (Sonra helâk olacaksınız.) İşte bu, yalanlanamayacak bir tehdittir.”

66. Helâk) emrimiz geldiğinde Salih’i ve beraberindeki iman etmiş olanları tarafımızdan bir rahmetle helâktan ve o günün rezilliğinden kurtardık. Şüphesiz Rabbin mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

67. Zulmedenleri o korkunç uğultulu ses yakaladı da yurtlarında diz üstü çökekaldılar.

68. Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Biliniz ki Semûd kavmi Rablerini inkâr etti. (Yine) biliniz ki Semûd kavmi Allah’ın rahmetinden uzaklaştı.