Maçın başlangıcında, Galatasaray'ın Çarşamba günkü maçın etkilerini taşıdığını gözlemledik. Başakşehir, ara sıra topu iyi kullanarak Galatasaray'ın rahat oyun kurmasını engelledi. Ayrıca direkten dönen topları ve kaçırılan 2'ye 1 pozisyonları da vardı.

Galatasaray, bireysel yeteneklerine güveniyor gibi görünüyordu, ancak takım olarak uyumlu bir oyun sergileme konusunda zorluklar yaşıyordu. Kadro genişliği ve kaliteli oyuncuları olmasına rağmen, hala taraftarlarına rahatlatıcı bir futbol izlettirme konusunda sıkıntılar yaşanıyordu.

Başakşehir'in, sahadaki pozisyonlardan daha fazla yararlanması gerekiyordu, ancak bu gücü bulunmuyordu. Ziyech sakatlandı ve oyundan çıktıktan sonra yerine oyuncu girmesi gerekiyordu, ancak bu değişiklik zamanında yapılmadı ve Galatasaray, 10 kişiyle gol yedi. Bu tür bir ayarı yapamayan bir takım, bu tür hataları affetmeyen bir oyuna sahip olduğunu göstermeliydi.

Futbol, en küçük hataları bile affetmeyen bir oyun olduğu için, hakem faulü verir vermez takdir hakkını kullanmalıydı.

Bir başka ilginç durum, oyuncuların taç atarken topu elden uzaklaştırma konusundaki ihmalleriydi. Bazı oyuncular, taç atmak için gereken mesafeyi ihlal ediyordu, ve bu kurallara uyulmadığında ne yapılması gerektiğini merak ediyorum.

Muslera'nın topu oyuna sokarken yaptığı hatalar bir kez daha göz önüne çıktı. Ancak daha da önemlisi, Muslera'nın yediği goldeki hatası, onun gibi tecrübeli bir kaleci için kabul edilemezdi. Günay gibi yetenekli bir kalecinin bazı maçlarda şans bulması ve yerli bir kaleci olarak sahada yer alması düşünülebilir bir alternatif olabilir.