Hayatın her alanına, yaşamın her anına dokunma konusunda oldukça cüretkar olan sinemanın en yakın zamanda gelişimini hızlandırdığı alt kategori filmleri de romantik komedi filmleri olmuştur. Henüz 2000’li yılların başında popülizmini arttıran bu film türü, bugün dünya çapında izleyici kitlesine ve takipçiye ulaşmıştır. Bizlerde bazıları kült haline dönüşmüş, bazıları da sunduğu sevecenlik ve etkileyici hikayeleriyle iz bırakan romantik-komedi filmlerine küçük bir bakış atacağız. İşte sizler için derlenmiş olan romantik-komedi filmleri:

Amelie (Le Fabuleux Destin D’Amelie Poulain)

Şüphesiz tüm sinema tarihinin en kült filmlerinden biri haline dönüşmüş olan bu Fransız yapımı izleyicisine, yaşama ve insani ilişkilere dair birtakım sorular sormayı vadeder. 2001 yapımı olan film romantik komedi türündeki filmlerin yükselişe geçtiği dönemin öncüsü olarak kabul edilebilir. Sanatsal ve ticari açıdan büyük bir başarı sağlayan film, klasik Fransız yaşantısından uzak ve dolayısıyla hayalci olmakla eleştirilmiştir. Yönetmenliğini jean-Pierre Jeunet’in yaptığı Amelie, birçok festivalde aday olmuş ve buna karşılık onlarca ödül almıştır. Altın küre de 2002 yılında “en iyi film” kategorisinde aday olmuştur. 27. Cesar Ödüllerinde; “En İyi Film”, “En İyi Yönetmen”, En iyi Özgün Müzik ve “En İyi sanat Yönetmeni” dallarında ödüle layık görülmüştür. Ayrıca Amelie, İMDB’nin ilk 250 listesinde ilk 50 sıra içerisindedir ve New York Times tarafından yapılan sıralamada “Gelmiş Geçmiş En İyi 1000 Film” sıralamasına da girmiştir.

Amelie Poulain, annesini trajik bir kazayla kaybeden ve babasından umduğu ilgiyi göremeyen küçük bir kız çocuğu gibi görünür. Babasının ona duyduğu ilgisizliğin sebebi, Ameli’nin henüz çocuk yaşlarda bir kalp rahatsızlığına sahip olmasıdır. Babası doktor olan Amelie babası ile kurduğu tüm ilişkiyi hastalığı aracılığıyla kurar. Bu durum Amelie’nin babasıyla olan sevgi bağını başka bir boyuta taşır ve filmin tüm teması da bu altyapısal psikolojik çözümleme üzerine kurulur. 22 yaşında garsonluk yapan genç Amelie, basit birkaç ilişki denemesinin ardından Prenses Diana’nın öldüğü gün hayatını değiştirmeye karar verir. Hayatı çok sıradan ve monoton giden Amelie, bir çocuğun sakladığı metal bir kutu bulur ve kutuyu bulmasıyla yaşam amacını da bulmuş sayılır. Amelie için artık her şey kutuyu sahibine teslim etmektir. En nihayetinde Amelie başarıya ulaşır ve sonucunda başka bir insana dönüşmüştür artık. Tüm yaşantısını iyilik yapmaya adar. Bundan sonra ki problem ise seyircinin kendisine sorması gereken birtakım soruları beraberinde getirir. Çünkü Amelie, çevresindeki herkese sevecence yardımcı olmaya çalışırken, kendisini unutmuştur.

Bugün Aslında Dündü (Groundhog Day)

Sinema tutkunları tarafından keyifli izlenecek, komedi ağırlıklı olan bu sıra dışı yapım izleyicisine keyif almaktan fazlasını vadediyor. Günlerden Şubat 1’dir ve hava durumu sunucusu olan Phil Connors çalıştığı televizyon tarafından her yıl düzenli olarak yapılan Kunduz Festivali için, başka bir kasabaya gönderilir. Kasabanın en güzel otellerinden birine yerleşen Phil, 2 Şubat sabahına “I Got You Babe” şarkısını radyoda duyarak ve radyo sunucusunun yaptığı iğrenç şakayla uyanır. Phil’in festivale gelmeden önce yaptığı tahminlerin aksine festivalin düzenleneceği kasabayı şiddetli bir kar fırtınası vurur ve kasabanın tek çıkışı karla kapanır. Bunun üzerine kasabadan uzaklaşmak ister fakat maalesef başarısız olur ve uyur. Kaldığı otelde tekrar uyanan Phill, radyoda yine aynı şarkı ve yine aynı iğrenç şakayla uyanır. Tarih yine 2 Şubat’tır. Oldukça sürükleyici bir film olan “Bugün Aslında Dündü,”, aynı günü yaşayan adamın ıstıraplarını komik bir perspektiften anlatırken, aşk, dram ve trajedi filmin her anındadır.

Paris’te Gece Yarısı (Midnight in Paris)

2011 yapımı bir Fransız filmi olan “Paris’te Gece Yarısı”, özellikle senaryo ve yönetmen alanında aldığı birçok ödüller ile dikkatleri üzerine çekmiştir. Fantastik bir konuya sahip olan filmin yönetmenliğini ve senaristliğini fantastik film ustası Woddy Allen üstlenmiştir. Alllen’ın kaleminden çıkması sebebiyle filmin romantik komedi unsurlarına daha çok sahip olmasına karşın, her anında izleyicisine olağanüstü fantastik öğelerde sunar. Evlilik hazırlığı yapan bir çift ve onlara eşlik eden arkadaşlarının Paris’te geçirdikleri bir gece üzerine kurulan film, tüm gece boyunca kahramanların yaşadığı sıra dışı olayları anlatır.

Barfi: Aşkın Dile İhtiyacı Yoktur

2012 yılı yapımı olan Hint filmi, İmdb kullanıcılarından aldığı yüksek oy oranıyla dikkatleri çekmektedir. Görece klasik bir aşk konusu olan filmin bu denli beğeni toplamasının temel sebebi dram, romantizm, aşk ve komediyi tek bir harmanla sunmasıdır. Çok küçük yaşta annesini kaybeden Murphy’i babası büyütmüştür. Dilsiz ve sağır olan Murphy’nin çıkarabildiği tek ses “Barfi” dir. Aşık olduğu tek kadının başkasıyla zorla evlendirilmesiyle birlikte dram dolu bir yaşantıya sahip olan Murphy, hayattan keyif almayı ve dünyaya güzel bakmayı çok iyi bilmektedir. Murphy’nin yaşadığı olayları komik bir dille anlatan “Barfi: Aşkın Dile İhtiyacı Yoktur” filmi, drama temellerine kurulu olmasına karşın izleyicilerine romantik-komedi tadı sunmaktadır. Filmin bir diğer özelliği de içerisinde çok az repliğe sahip olmasıdır. 

Pretty Woman

!990 yılı yapımı olan filmin mutfağı Hollywood’dur. İlk perdeye çıktığı günden itibaren izleyicilerden ve eleştirmenlerden tam not alan “Pretty Woman”, birçok uluslararası ödüle layık görülmekle birlikte, filmin oyuncu kadrosunun ihtişamıyla da dikkatleri çekmiştir. Richarde Gere ve Julia Roberts’ın başrollerini paylaştığı “Pretty Woman”, filmde kullanılan “Oh Yes! Pretty Woman” müziğiyle bütünleşmiştir. Filmin konusu; New York’da oldukça güçlü ve zengin bir iş adamı olan Edvard Lewis ile bir haftalığına eskort olarak gönül eğlendirmeyi amaçladığı özgür ruhlu fahişe olan Vivian Ward’un kurduğu üzerine kurulmuştur. Romantik-komedi alanında kült haline dönüşmüş “Pretty woman” ölmeden önce izlenmesi gereken başlıca yapıtlardan biridir.

Sekreter (Secretary)

2003 yapımı Abd filmi olan “Sekreter”, adından da anlaşılacağı üzere Lee adında bir sekreterin öyküsünü anlatmaktadır. Aşkın doruklarına kadar hissedildiği film de romantizm ve komedi unsurlarından da bolca yararlanılmıştır. Özgün olmayan konusundan ötürü çok ses getirememiş olan “Sekreter” sunduğu üst düzey oyunculuk becerileri ve sıra dışı duygu geçişlerini tadında hissettiriyor olması bakımından izlenmeye değer bir filmidir. Filmin temel teması bir hukuk bürosunda işe başlayan sakar ve dalgın genç hanımın, patronuna beslediği aşkın tasviri üzerinedir. Fakat Lee dışardan görünen sıradanlığının aksine mazoşistçe eğilimlere sahiptir. Hukuk bürosu sahibi ve avukat olan Peter, çok sıradan bir hayata sahip olan Lee’ye sıra dışı bir yaşamın kapılarını açar. Sadist ve mazoşist eğilimler gösteren bu iki karakterin birlikteliğinden doğanlar ise izleyicilerin beğenisine sunulmaktadır. İmdb puanı vasatın üzerinde olan “Sekreter” izlenmeye değerdir.

Beginners (Yeni Başlangıçlar)

Oldukça sıra dışı bir yapım olan “Başlangıçlar”, konusunun özgünlüğü bakımından dikkatleri üzerine çekmiştir. 2012 yılında vizyona girmiş olan film ABD yapımıdır. “Başlangıçlar”, 75 yaşındaki babası ile hayatının hiçbir evresinde sağlıklı ilişki kurmayı başaramamış bir adamın öyküsünü anlatır. Tüm yaşamı boyunca babasını tam olarak tanıma fırsatına sahip olmamış ve ailesiyle kopuk ilişkiler yaşayan Oliver’ın, annesinin ölümü üzerine babasını yanına yerleşmesiyle babası hakkında çok değerli bir bilgiye sahip olur. Babası eş cinseldir. Bunun üzerine yaşanılan olayların konu edindiği film oldukça karmaşık yapıya sahip olmakla birlikte kesinlikle izlenmesi gereken romantik-komedi filmler arasındadır.