Son dönemde en çok merak edilen konuların başında gelen Doların seyrinin nasıl olacağı konusunda uzmanlar tarafından belirtilen görüşler kapsamında öngörülerde bulunmak mümkün.

Özellikle dünya çapında en güvenilen kredi derecelendirme kuruluşlarından biri olan Moody’s’in Türkiye’nin kredi notu konusunda herhangi bir düzeltmeye gitmemesi, Doların seyrini belirleyecek temel faktörlerden biri olarak görülüyor. Dolar konusunda yaptığı tahminlerle daima gündemde olan Yeniçağ Gazetesi yazarı ve Avrasya Yatırım’da görevli Evren Devrim Zelyut Moody’s tarafından Türkiye’nin kredi notunun düzeltilmemesi yorumlandı.

Moody’s Tarafından Türkiye’nin Kredi Notunun Düzeltilmemesi

Bilineceği üzere Moody’s açıklamış olduğu takvim kapsamında 4 Aralık tarihinde Türkiye’nin kredi notunda değişikliğe giderek güncelleme yapacaktır. Bu bağlamda piyasalarda rahatlama beklentisi olmakla birlikte, Türkiye’nin kredi notu konusunda herhangi bir değişiklik yapılmadı. Piyasalar tarafından şaşkınlıkla karşılanan bu durum uzmanlar tarafından gündemin yeni maddesi olarak belirleniyor. Bilineceği üzere Moody’s 11 Eylül’de sürpriz karar alarak Türkiye’nin kredi notunu B1 seviyesinden B2’ye düşürmüştü.

Moody’s Tarafından Yapılan Bu Hamlenin Dolar Kuru Üzerine Etkisi

Zelyut, Moodys’in Türkiye’nin kredi notu konusunda herhangi bir değişikliğe gitmemesini Türkiye’nin ekonomik rakamlarının kötüye gittiğini yorumladığı yönünde değerlendirerek daha önce 11 Eylül’de yapmış olduğu hamle ile aynı oranda olduğu yönünde görüş bildirdi. Bu bağlamda ekonomik çözüm olanakları konusunda Türkiye’nin kredi notlarında bir güncelleme yapılmadı ve B2 negatif seviyesinde kaldı.

Uzmanlar tarafından yapılan yorumların çoğunluğu Moody’s tarafından yapılan bu hamlelerin tehlikeli yönde seyir ettiği şeklinde. Özellikle Haziran ayında Moody’s tarafından Türkiye’nin kredi notu hakkında herhangi bir açıklama yapmaması ve ardından 11 Eylül tarihinde belirtmiş olduğu takvime uymayarak birden Türkiye’nin kredi notunu B1 seviyesinden B2’ye çekmesi Moody’s’in Türkiye konusundan genel bakış açısını yansıttığı şeklinde yorumlayan uzmanlar bu konuda görüş birliğine vardı. Dolayısıyla uzmanlar tarafından bu durum Dolar kurunun seyrine yönelik ipuçları verdiği şeklinde yorumlandı

Moody’s’in Kredi Notu Değerlendirmeleri Ne Anlama Geliyor?

Bilineceği üzere Moody’s tarafından B! Seviyesinden B2 negatife çekilen Türkiye’nin kredi notunun 4 Aralık tarihinde de güncelleme yapılmayarak bu seviyede kalması, ileride yapılacak düşüşlere yönelik bir alan açmaktadır. Bu seviye Türkiye’nin şimdiye kadar görmüş olduğu en düşük seviye olmakla birlikte aynı zamanda yatırım yapılabilir seviyenin 5 kat altında bulunuyor.

Ülke çapında yüksek oranda hissedilen 2001 krizinde bile Türkiye’nin kredi notu seviyesi bu denli düşmemişti. Bu seviyede bulunan ülkelerin Uganda, Etiyopya ve Tanzanya gibi ülkeler olması ise son derece düşündürücü. Moody’s tarafından verilen bu kredi derecelendirme notları en genel anlamıyla ülkenin yatırım yapılabilir olması ya da hisse senedi alımı ve borsa gibi konularda belirleyici bir niteliğe sahip.

Bu durumda ise ülkeye yurt dışından gelecek yatırımcılar karar alma aşamasında Moody’s tarafından verilen notlara göre hareket ediyor.

Bu veriler ışığında Türkiye’ye yabancı yatırımcının gelmesi güçleşiyor olmakla birlikte ülkeye döviz girişinde düşüş olması bekleniyor. Bu durumun ortaya çıkaracağı temel olumsuzluk ise uzmanlar tarafından fakirlik ve üretimin gerçekleşmesine yönelik problemlerle karşılaşılması olarak yorumlandı. Büyük kredi derecelendirme kuruluşları olan Moddy’s, FITCH, S&P gibi şirketlerden olumlu not almanın bu bağlamda son derece belirleyici olduğu ise açıkça ortadadır.

Dolayısıyla bu firmalar tarafından öngörüler kapsamında olumlu not almak ülkenin ekonomik geleceği açısından kritik bir öneme sahiptir. Bu noktada yapılması gereken bazı ekonomik hamleler bulunmakla birlikte politik olarak ülkenin iyi yönetiliyor olması ve aynı zamanda dış siyaset konusunda ne denli güven veriyor olması da aynı oranda belirleyici etmenlerdir.

Bu büyük kredi derecelendirme kuruluşlarından olumlu yönde yorum alabilmek adına yapılması gerekenler, şüphesiz ilk olarak iç siyaset konusunda yapıcı bir dilin politikacılar tarafından belirlenmesidir. Bununla bağlantılı olarak dış politikada kullanılan dil ve yapılan hamleler de aynı oranda belirleyici konumda.

Ekonomik politikaların sağlıklı bir zemine oturtulması ve yapısal reformların bu alanda yapılması ile de bu büyük kredi derecelendirme kuruluşlarından olumlu not almak adına belirleyici başka etmenler. Dolayısıyla en genel anlamda bu büyük şirketlerden olumlu not alabilmek ve ülkeye döviz girdisini arttırarak ekonomik kalkınmayı olumlu yönde yaşamak adına dış ve iç siyasi hamlelere dikkat ederek sürdürülebilir ekonomik planlamalar yapmak gereklidir.