sokağa çıkma yasaklarıyla ilgili son dakika gelişmesi! Bu sefer daha kötü... Geri geliyor, o tarihten sonra...

Hafta sonu ve hafta içi sokağa çıkma yasakları kalktıktan sonra Türkiye genelinde koronavirüs vakaları artmaya başladı. Kurban Bayramı sonrası vakalar endişe verici şekilde artışını sürdürürken, yeni tedbirlerin ve sokağa çıkma yasaklarının tekrar gelip gelmeyeceği milyonlarca kişi tarafından merak konusu oldu.

Öte yandan Bilim Kurulu bir kere daha covid-19 ile mücadeledeki son durumu görüşmek üzere toplandı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca toplantı sonrası 'Aşı mecburi olacak mı?' Sokağa çıkma kısıtlamaları geri gelecek mi? Sorularına açıklık getirerek, önemli açıklama yaptı. Ayrıca Bakan Koca, aşısı tamamlanmamış kişilerin aktif covid-19 vakalarındaki oranını ilk defa açıkladı. İşte haberin ayrıntıları...

Sağlık Bakanlığı tarafından 28 Temmuz covid-19 tablosu, vaka, hasta, test, vefat sayısı ve son durum açıklandı.

Türkiye'de son 24 saatte 257 bin 474 Kovid-19 testi yapıldı, 22 000 291 kişinin testi pozitif çıktı, 76 kişi hayatını kaybetti.

Günün tablosuna ilişkin açıklamada bulunan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ''Vakalar salgının kontrol altına alınmasını zorlaştıracak seviyede. Bu riski ortak irade ve hepimizin lehine olacak kararla durdurmalıyız...

Tedbirlere uymalı ve aşı olmayanlar aşısını yaptırmalıdır. İlk dozu hemen, ikinci ve üçüncü dozu zamanı gelir gelmez!'' ifadeleirne yer verdi.

Bakan Koca Bilim Kurulu toplantısı sonrası son dakika bilgilerini açıkladı ve herkesin merak ettiği 'kısıtlamalar geri gelecek mi?' sorusuna açıklık getirdi. Bakan Koca'nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Bugün bilim Kurulumuz salgının ilerleyişi, artan vaka sayıları ve aşı programımızı esas alan bir toplantı gerçekleştirdi. Hepinizin bildiği gibi son 2 hafta içinde vaka sayılarında çok hızlı bir yükseliş yaşadık. Bayram günlerinde hastalık yok olmadı. Ama üzülerek izledik ki hastalık yokmuş, hiç olmamış gibi bir tavırla bayramı karşıladık.

Tedbirlere dikkatin çok azaldığını üzülerek gördük. Bu günlerde bunun ektisini yaşadığımız bir gerçek. Vaka sayılarının artış hızı istemesek de yükselme eğiliminde. Bu durum pek çok açıdan sorun teşkil ediyor.

Bunların ilki aşı programımız toplum bağışıklığı hedefine ulaşamadan yeni bir varyantın baskın hale gelmesi ve aşı ile bağışıklık programımızı sekteye uğratma riski. Unutmayalım ki en az iki doz aşı olmadan ve üzerinden belirli bir zaman geçmeden bağışıklık elde edilmiyor. Birinci doz aşısını olmuş vatandaşlarımız henüz bağışıklık kazanmadan virüsle karşılaştıklarında hastalığa yakalanabiliyorlar.

Benzer şekilde iki doz aşı olmuş kişiler için de üzerinden belirli bir zaman geçtikten sonra aşıların etkinliği azalıyor ve bu durum da hastalığa yakalanma riski ortaya çıkıyor. Bunlar, aşı programının başarıya ulaşmasının önündeki en önemli risk faktörleridir.

İkincisi ise salgını aşı ile durdurmaya çalışırken artan vaka sayılarının unutmak istediğimiz, bir daha dönmek istemediğimiz yakın geçmişteki kısıtlamalarla dolu hayatımıza dönmek. Kısıtlama uygulanmakta olan dönemler salgının sosyal hayatımızı en çok etkilediği, insani gereksinimlerin bile özel planlamalar gerektirdiği günlerdi.

Kısıtlama günlerine geri dönmeyi hiç birimiz hiçbir surette tekrar yaşamak istemeyiz. Buna mecbur kalacağımız bir seyir şuan için yok. Ama olmayacağı manasına gelmez. Bağışıklık sağlanmadan yapacağımız her tedbirsizlik bizi bu istemediğimiz sınıra yaklaştırır. Bu kısır döngüden kurtulmanın tek yolu aşı ile bağışıklık elde edene kadar tedbirlere uymaktır.